Toprak ve Cemre U.
Toprak ve Cemre, iki kolikli ve çok ağlayan bebek. Doğduklarında ablaları 6 yaşındaydı. Tecrübeli bir anne olduğumu düşünüyor, ağlamaların zamanla biteceğini sanıyordum. Ancak aylar geçti ve bizim bebeklerin maşallahı vardı ☺. Seda Hanım’la tanıştığımızda Toprak ve Cemre 5 aylıktı.
Cemre’nin bitmek bilmeyen ağlamaları, alerjik durumu, reflüsü ve huysuz mizacı o kadar zorluydu ki ‘zor’ kelimesi bile yetersiz kalırdı. 24 saat boyunca ağlıyor, devamlı battaniyede sallanmak istiyor, sallarken bile ağlamaya devam ediyordu. Gittiğimiz gastroenterologlar, yaptığım diyetler hiçbir işe yaramıyordu. Kısıtlı beslenmek, istediğim besinleri yiyememek, Cemre’nin emmeyi reddetmesi, sürekli kusması, kilo kaybetmesi… Doktorların söyledikleri, internetten araştırdıklarım, memedeki ön sütün fazla gelip gelmediğini anlamak için yaptığım süt sağmalar… O kadar yorucu zamanlardı ki dinlenmeye hiç vaktim kalmıyordu.
Seda Hanım’la tanıştığımızda uykuya geçmeden önce çözmemiz gereken çok fazla konu vardı. Bana göre kendisi bir uyku hemşiresinden çok daha fazlasıydı. Cemre’nin bu tepkileri neye verdiğini bulmamız uzun sürdü. Öncelikle diyetimi açarak neye tepki verdiğini inceledik. Gluten alerjisi dahil her şeye baktık. Bunun dışında bebeklerle ilgili her şeyi sorabilmek benim için inanılmaz bir rahatlıktı. Memlekette annemin yanına gitmiştim ve her an danışabileceğim bir uzman sadece bir telefon kadar yakınımdaydı. Her şeyi sorabilmek, hızlı dönüşler almak ve böyle sağlam bir destek görmek mükemmel bir histi.
İhtiyaç halinde başka uzmanlarla da görüşüp bizi yönlendirmesi paha biçilemezdi. İki emzirilen bebekle hastaneye gitmek zaten çok yorucu bir süreçti, bizi bundan da kurtardı. İki ay süren bu yolculuğun sonunda beslenme sorunlarını çözmüş, emme reddini aşmış, daha az ağlayan ama yine de zor bir bebeğimiz olmuştu.
Cemre’nin göz muayenesinde ileri derecede astigmatı olduğunu öğrendiğimde (ki daha önce yapılan rutin göz kontrollerinde hiçbir sorun çıkmamıştı) uyku eğitiminden vazgeçtim. “Bu bebek böyle büyüyecek” dedim. Aylar sonra işe başladım, bakan kişiler de hep Cemre’nin ne kadar zor bir bebek olduğundan yakınıyordu. Gece sürekli kalkmalar, üstelik iki bebeğin sadece anne sütü alması… Ben artık tükenmiş durumdaydım.
Yarıyıl tatilinde kendime söz verdim: Bu bebeklerin uykusunu düzene sokacaktım. Tatilimi buna adadım. Arda Hanım’la görüştük ve durumu anlattım. Önce memeyi sadece belli saatlerde verdik. Onun dışında “bitti” diyerek oyun oynadık. Yatak odamdaki iki kocaman beşiği (zaten içinde yatmıyorlardı, sabahları her yanım bebek oluyordu ve ben köşede uyumaya çalışıyordum) kendi odalarına geçirdim. Seda Hanım’ın bütün dediklerine sadık kalarak, “Bu da sorulur mu?” demeden her şeyi sorarak ilerledik. Ve üç-dört gün içinde başardık ☺.
Toprak’ın uyanmalarının susamaktan değil, biberon yüzünden olduğunu öğrendiğimde bütün biberonları kaldırdım. O andan itibaren Toprak bütün gece hiç kalkmadan uyumaya başladı 🙏🏼. Cemre, yapısı gereği biraz daha zor oldu ama sonunda o da düzene girdi. Onu umarsızca ağlatmadık, her ağladığında sarıldık, güven verdik. Hatta beşiğinde sadece uyumakla kalmadı, beraber oyun da oynadık. Şimdi ayakta, battaniyede sallanmadan, emmeden, uyku saatleri belli olan iki minnoşla hayat çok daha güzel.
Uyku eğitimi, sadece bebekler için değil, ailenin geri kalan tüm bireyleri için de son derece önemli.
Mavi Lina Z.
11.5 Aylık
Benim hikâyem, 8. aya kadar inişli çıkışlı olsa da az çok idare ediyorduk. Ancak bebeğimin diş çıkarmasıyla birlikte uyku düzeninin tamamen bozulması hayatımızı bir kabusa çevirmişti. Çarşafta sallamaya başlamıştık. En önemlisi ise doğduğundan beri 30 dakikalık uyanmaları ve kısa gündüz uykuları vardı.
Ta ki Seda Hanım’la yollarımız kesişene kadar… Seda Hanım’dan önce başka bir uyku danışmanı ile çalıştık ama aldığımız sonuç sadece %50’ydi ve ardından düzen tekrar bozuldu. İşte tam bu noktada Seda Hanım hayatımıza bir melek gibi düştü. Sabrı, deneyimleri, bilgisi ve öngörüsü ile kızımızın 30 dakikalık uyku döngülerinin düzelmesine inanamadım.
Uzun gündüz uykularımız olmaya başladı, hatta artık ben uykudan uyandırmak zorunda kalıyordum. “Desteksiz uyumaz” denilen bebeğim şimdi desteksiz ve geceleri kesintisiz uyuyor. Seda Hanım’ın önce bebeği ayrıntılı tanıması, kitap bilgisinin ötesindeki yaklaşımı sayesinde kızımız düzeldi.
Bu süreçte kızım 15 günde iki diş çıkardı ama sonuçta hiçbir bozulma yaşanmadı. Seda Hanımcığım, sabrınız, sevginiz ve samimiyetiniz için çok teşekkür ederim.
Mavi Lina uyumayı başardıysa tüm bebekler uyur…
– Mavi Lina’nın Annesi, Esen Z.
Melisa İrina C.
15 Aylık
Kızım 15 aylık, serebral palsi hastasıydı ve çok ciddi uyku sorunları vardı. Gece uyumazdı, gündüz ise iki saatten fazla uyanık kalamazdı. Tam bir kaos vardı; yatış kalkış saatleri yoktu, beslenme düzensizdi, hatta ilaç saatleri bile aksıyordu. Terapiye giderken hep yorgun oluyordu. İkimiz de yorgun ve perişandık.
Melisa’nın gelişimi ve büyümesi için uykunun ne kadar önemli olduğunu biliyordum ama bir türlü programa sokamıyordum. Seda Hanım’la çalışmaya başladık ve beklediğimden çok daha fazlasını buldum. Melisa değerlendirildi ve birçok şeyi yanlış yaptığımı öğrendim. Uyku düzensizliğinin nedeni araştırıldı; gece-gündüz karmaşası yaşıyordu.
Kolay olmadı! Bir anda da olmadı… İlk iki hafta gezme, misafir hiçbir şey olmadı. Her gün bilgi veriyor, raporlarımı gönderiyordum; Seda Hanım her gün inceliyordu. Yeni düzeni böyle adım adım oluşturduk. Zor bir dönemdi ama yalnız değildik. Seda Hanım hep telefonun diğer ucundaydı. Bazen sabrım bitiyordu ama o hep sakinleştiriyor, devam etmem için güç veriyordu.
Şimdi mezun olduk. Melisa artık bütün gece 10 saat uyuyor; uyansa bile hemen tekrar dalıyor. Eskiden en iyi halinde bile her gece en az 2-3 saat uyanık kalırdı. Uykuyla birlikte her şey düzene girdi: yemek, terapi, gezmeler… Çok mutluyum; Melisa da artık daha dinlenmiş ve aktif.
Seda Hanım’a çok minnettarız. Ne kadar teşekkür etsem az.
– Melisa’nın Annesi, Mariana C.
Uraz E.
10 Aylık
Seda Hanım, size yazdığımızda aslında büyük bir tedirginlik içindeydik. ‘Acaba doğru mu? Saatlerce kucakta gezip uyumayan bebekler gerçekten 4–6 hafta içinde kendi kendine uyuyan bir bebeğe dönüşür mü?’ diye düşünüyorduk.
‘Olur mu, olmaz mı?’ derken ilk görüşmemizden sonra sizinle eğitime başladık 🙈. Hatta en başta eşim, ‘Uraz uyumaz!’ diyordu ama siz ‘Garanti veriyorum’ demiştiniz 😂. Yardımınızla bu süreci çok güzel atlattık.
10 aylıkken sürekli kucakta uyumak isteyen, aman uyanmasın diye uyuduğu pozisyonda bırakmak zorunda kaldığımız, bizim de bulabildiğimiz yerde kıvrılıp uyumaya çalıştığımız günlerden… Şimdi ise rutin sonrası yatağına koyup yanında uykuya dalmasını beklediğimiz günlere geldik 🙈😍.
Arada hâlâ bizi deniyor tabii 😊 ama sizin desteğinizle öğrendik ki sabır ve kararlılık çok önemliymiş ♥️♥️🤛🏻. İyi ki tanışmışız, iyi ki sizinle başlamaya karar vermişiz, uyku teyzemiz.
Her şey için çok teşekkür ederiz 🥰
– Uraz’ın Annesi Tuğba E.
Nisa Y.
5 Aylık
Öncelikle nasıl oldu biz de anlamadık. Ama ‘olmaz’ dediğimiz her şey teker teker olmaya başlayınca yaşadığımız şaşkınlık ve mutluluk karışımı duygular bizi bambaşka bir bakış açısına götürdü.
Kızımız daha doğar doğmaz sarılık tedavisi için fototerapi seanslarına girmişti. Sonrasında gelen ağlama krizleri ve yıpranan sinirlerle mücadele ettik. Geleneksel olarak bilinen tüm yöntemler denendi: ayakta sallamalar, kucakta sallamalar, pilates topunda zıplatmalar, hatta battaniyeden salıncak yaparak uyutmaya çalışmak…
Bu yöntemler sürerken verilen talihsiz bir karar sonucu, aslında bu işte yetkinliği olmayan bir kişiden alınan ‘sözde uyku eğitimi’ ile durum daha da kötüleşti. Saçma yöntemlerle çocuğumuzu uyutamama, boşa giden emek ve sonunda hem bebeğin hem annenin hem de babanın yıpranmasıyla sonuçlandı.
İşte tüm bunlar başladığında kızımız 4 aylıktı. Hiçbir şeyden habersiz, asla 30 dakikadan fazla uyumayan, gündüz uykuları facia olan, geceleri ise tamamen uykusuz bir bebekti.
Ama ne zaman Seda Hanım o tecrübeli elleriyle bize dokundu, işte o zaman ‘olmaz’ denilen her şey olmaya başladı. 30 dakikalık gündüz uykuları önce 40 dakikaya, sonra 50 dakikaya, ardından 1 saate, hatta 1 saat 20 dakikaya kadar uzadı. Biz de Seda Hanım’a, “Uyandıracak mıyız?” diye sormaya başladık. O da gülerek, “Uyandırın, içiniz rahat olsun” derdi.
Düzelmeye başlayan gündüz uykuları, düzenli gece uykularıyla devam etti. Önceden geceleri hiç uyuyamayan kızımız için başında bekler, birazcık uyusun diye dua ederdik. Şimdi ise sadece beslenmesi için yanına gidiyor, uykusunda besleyip tekrar yatırıyoruz. Önceden bölük pörçük olan gece uykuları artık 11 saate kadar uzadı.
Çok uğraştık, Seda Hanım da bizim için çok uğraştı. Her zaman telefonun diğer ucunda, en büyük destekçimiz oldu ve ne zaman istesek ulaşabildik.
Aslında anlatılacak çok şey var ama ‘dışı sizi, içi bizi yakar’ derler ya, öyleydi… Çok şükür ki hepsi zamanla geçti. Artık uykusunu alan, mutlu bir bebeğimiz var. Uyandığında ağlamak yerine bize gülerek bakan bir kızımız var.
Her aşamada bize destek olan değerli danışmanımız Seda Hanım, hakkınızı ödemek çok zor. İyi ki tanıştık, iyi ki yanımızdaydınız.
Küçük bir not: Lütfen bebeklerinizi bu işi bildiğini iddia eden kişilere değil; gerçekten eğitimli, donanımlı, bilgili ve fayda vermek için çalışan insanlara emanet edin. Seda Hanım bu konuda çok başarılı.
Biz yaptık, siz de yapabilirsiniz.
Son olarak işin özeti: Kızımız uyuyor ve artık mutlu bir bebek 😊.
– Nisa’nın Annesi Ceyda Y. ve Babası Ali Y.
Ekin K.
5 Aylık
Merhabalar Seda Hanım 🌸 Artık o çok özlediğim ‘mezunlar’ kısmında biz de olacağız. Öncelikle her şeyden önce size teşekkür ederim 🥰.
Ekin doğumdan beri hep ağlama krizleriyle bizi yıpratan bir bebekti. Önce kucakta sallama, sonra yetmeyince çarşafta sallama, o da olmayınca çaresizce saatlerce tekrar tekrar denemeler… 5 aylık olmuştuk ama ömrümüzden neredeyse 5 yıl gitmiş gibiydi. O kadar çok ağlıyordu ve saatlerce uyumuyordu ki ne yapsak olmuyor gibi hissediyorduk.
Seda Hanım’la 5. ayda tanıştık. Benim imdat çığlığımı duydu ve o tatlı ses tonuyla, ‘Tamam, çözeceğiz, önce bir sakin olun’ dedi 🙂. Sonra her şey birbirini kovaladı. Meğer ne kadar yanlış şeyler yapıyormuşuz… Tam bir facianın içindeyken, bir haftanın sonunda gece saat başı uyanan bebeğim artık sadece 1–2 defa kalkmaya başlamıştı.
Sonra rüya gibi süreç devam etti ve şimdi biz mezun olduk! O kadar mutluyuz ki bu, tüm ailemize yansıdı. Tüm gece huzurla uyuyan bebeğim, onu uyuttuktan sonra eşimle soğumadan içtiğimiz kahvelerimiz bile var 💕.
İyi ki sizinle tanıştık. Hiç yıpratıcı yöntemler olmadı, ama evet biz çok yorulduk 😅. Yine de hep sevdik, öptük, kokladık. Şimdi ise sevgi içinde huzurla uyuyoruz.
Artık bebeğimiz mutlu, biz mutluyuz ☺️. Bizden hiç zaman desteğini esirgemeyen tatlı uyku ablamız Seda Hanım’ı çok çok seviyoruz. İyi ki hayatımıza dokundunuz 🥰.
– Ekin’in Annesi, Leyla K.
Alim
6 Aylık
Ve sonunda biz de mezunuz 🌸 Başlarken ‘Acaba mezuniyeti görebilecek miyim?’ diye düşünüyordum ama mezun olunca da sevinsem mi üzülsem mi bilemedim ☺️.
En büyük teşekkürüm Seda Hanım’a: anlayışı, naifliği, sabırlı oluşu, annenin psikolojisini çok iyi bilmesi ve en önemlisi de bebeği ağlatmadan, odada yalnız bırakmadan güzel bir eğitim süreci geçirmemizi sağladığı için… Her daim destek olup motive ettiğiniz, sevecen tavrınız ve her zaman ulaşılabilir olduğunuz için size minnettarım ❤.
Bizim hikâyemiz; memede uyuyan, geceleri sık uyanmaya başlayan, gündüz uykuları çok düzensiz ve kısa süren, uyandıktan sonra tekrar uyutmakta zorlandığım ve üstelik gazlı bir bebekle başladı. Bu sebeplerle uyku eğitimini düşünmeye başladım, iyi ki de düşünmüşüm ve iyi ki bu yola Seda Hanım’la çıkmışım ☺️.
6 hafta süren eğitim sonunda uykularımıza ve düzenimize kavuştuk, çok şükür 🌸. Uykusuz geceler artık son buldu 🌸. Biz anneler istersek başarabiliriz ve bunu öncelikle kendimize yapmalıyız; çünkü bu eğitim aslında anne ve babalara veriliyor.
Oğlumun ‘uyku teyzesinden’ Allah razı olsun. İyi ki yollarımız kesişmiş ❤.
– Alim’in Annesi, Esma








